Hisar Camisi

Hisar Camisi: İzmir’in Tarihi Kalbinde Huzurun Adresi

İzmir’in Konak ilçesinde, tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın tam kalbinde yer alan Hisar Camisi, sadece bir ibadet mekanı değil, aynı zamanda şehrin mimari ve kültürel mirasının en görkemli örneklerinden biridir. 1597-1598 yıllarında Aydınoğulları soyundan gelen Özdemiroğlu Molla Yakup Bey tarafından yaptırılan cami, İzmir’in en büyük ve tarihi camisi olma özelliğini taşımaktadır.

Tarihi Kökenler ve İsmin Hikayesi

Hisar Camisi, Aydınoğulları Beyliği’nin Osmanlı İmparatorluğu idaresi altına girmesinden 150 yılı aşkın bir süre sonra inşa edilmiştir. Yapıya verilen “Hisar” adı, hisarın alt kapısı önünde yer almasından kaynaklanmaktadır. Caminin bulunduğu alan, bir zamanlar İzmir Liman Kalesi’nin yakınındaydı ve bu Liman Kalesi 1231-1235 yılları arasında iç limanın ağzında yapılmıştır. Bazı kaynaklarda caminin bir Latin Kilisesi’nden dönüştürüldüğü ve bu yapının Timur tarafından 1402 yılında yıkıldığı belirtilse de bu iddialar kesin olarak doğrulanamamıştır. Caminin Yakup Bey Camisi veya Molla Yakup Camii olarak da anıldığı bilinmektedir.

Eşsiz Mimari ve Süsleme Sanatı

Kesme taşlardan ve moloz taştan inşa edilen caminin içi, Osmanlı süsleme sanatının en güzel örneklerini sergilemektedir. Yapının en dikkat çekici özelliği, sekiz fil ayağı üzerine oturan merkezi bir kubbe ve onu destekleyen altı kubbe ile örtülü kare planlı yapısıdır. İç mekanda ilk olarak kubbenin büyüklüğü ve altın renkli alçı süslemeler dikkat çekmektedir. Duvar yüzeyinde, kemerlerde, kubbede ve kubbe kasnağında bitkisel kıvrımlı, Barok ve Rokoko dönem etkili alçı süslemeleri görülmektedir. Bu görkemli süslemelerin 19. yüzyılda eklendiği düşünülmektedir. Merkezi kubbenin yükü önce sekizgen şeklindeki kasnağa, ardından da tromplar yardımıyla harim içinde yükselen altı adet fil bacağına ve güney cephesini oluşturan beden duvarına aktarılmaktadır. Kubbenin kasnağında 16 adet pencere bulunmaktadır.

Üç Mihrap Geleneği

Hisar Camisi’nin en ilginç özelliklerinden biri, üç mihrap düzenine sahip olmasıdır. Mihrap duvarının orta bölümünde yer alan mihrap nişinin her iki yanına ikişer dekoratif sütunlu daha küçük mihraplara yer verilerek üçlü mihrap düzeni görülmektedir. Evliya Çelebi, caminin üç kişi tarafından yaptırıldığını ve üç mihrabının bu kişileri temsil ettiği iddia etmektedir. Ayrıca mihrabın sağında beyaz mermerden üretilmiş 8,6 metre yüksekliğinde bir minber ve solunda da mermerden vaaz kürsüsü bulunmaktadır. Minber, kabartmalı ve oymalı süslemeleriyle oldukça gösterişli bir yapıya sahiptir.

Son Cemaat Yeri ve Çevre Düzenleme

1813 onarımında caminin önüne bir son cemaat yeri eklenmiştir. Son cemaat yeri yuvarlak kemerlerle birbirine bağlı sekiz mermer sütunun taşıdığı yedi kubbe ile örtülüdür. Son cemaat yerinin orta biriminde yer alan ana girişin bulunduğu taçkapıda mermer malzeme kullanılmakta ve taç kapının üst bölümünde oymalı süslemelere sahip küçük bir mükebbire yer almaktadır. Oldukça küçük bir bahçeye sahip olan caminin bünyesinde namaz vakitlerinin tespit edildiği muvakkithane ve kütüphane bulunmaktadır. Bahçede duvara yaslanan bir çeşme, son cemaat yerinin önünde sebil ve avlu dışında şadırvan yer almaktadır.

Depremler ve Restorasyonlar

Şehrin abidevi ilk yapısı kabul edilen Hisar Camii 1813, 1868 ve 1881 depremlerinde hasar görmüştür. 1927 yılında bir deprem sonrası yıkılan minaresi, dönemin İzmir Valisi Kazım (Dirik) Paşa tarafından yaptırılmıştır. 2003 yılında meydana gelen deprem sonucu Hisar Camisi’nin minaresinin alemi yıkıldı ve duvarlarında da hasar meydana gelmiştir. Cami, son olarak 2017 yılında restorasyona alınmıştır ve 2019 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanmıştır. Bu kapsamlı restorasyon, caminin tarihi dokusunu koruyarak gelecek nesillere aktarılmasını sağlamıştır.

Kültürel Önemi ve Rakım Elkutlu Mirası

yüzyılın önemli bestekârı Rakım Elkutlu, babasının ölümü sonrası İzmir Hisar Camisi imamlığına tayin edilerek ölünceye kadar bu görevini sürdürmüştür. Türk musikisinin önemli isimlerinden olan Elkutlu’nun camideki hizmetleri, bu mekanın sadece mimari değil, kültürel açıdan da önemini artırmaktadır.

Kemeraltı’nın Kalbi

Günümüzde Hisar Camisi’nin batısında Kızlarağası Hanı, kuzeyinde Yorgancılar Çarşısı, güneyinde Yağcılar ve Peynirciler Çarşısı bulunmaktadır ve genel olarak Kemeraltı Çarşısı’nın Fevzipaşa Bulvarı’na çıkış noktasına yakındır. Caminin önündeki Hisarönü olarak adlandırılan küçük meydan, İzmirlilerin kahve ve çay içerek sohbet ettikleri, çiçek fidan satıcılarının bulunduğu canlı bir alan haline gelmiştir. Caminin ana giriş kapısında “İçeri giren güvendedir” yazısı bulunmaktadır ve bu mesaj, dışarıdaki koşuşturmaya rağmen içeride hissedilen huzuru mükemmel şekilde özetlemektedir.

Ziyaret Önerileri

Fevzi Paşa Bulvarı’ndan 899 Sokak’a girerek ulaşabileceğiniz Hisar Camisi, hem mimari güzelliği hem de manevi atmosferiyle ziyaret edilmeye değer bir mekandır. Kemeraltı Çarşısı’nı gezerken mutlaka uğramanız gereken bu tarihi yapı, İzmir’in geçmişine açılan bir pencere niteliğindedir. Hisar Camisi, yüzyılların birikimiyle şekillenmiş mimari detayları, zengin süsleme sanatı ve taşıdığı tarihsel önemiyle İzmir’in en değerli kültür varlıklarından biridir. Şehrin hareketli ticaret bölgesinin tam ortasında, zamana direnen bu görkemli yapı, geçmişle geleceği buluşturan eşsiz bir miras olarak İzmirlilerin ve ziyaretçilerin hizmetindedir.